Tanzimat’tan Erken Cumhuriyet dönemine kadar Türk romanında kadın karakterlerin temsilleri modernleşme ideolojisi bağlamında incelenmektedir. Türk modernleşmesi, toplumun kültürel, sosyal ve ideolojik yapısını köklü biçimde dönüştürmüştür. Kadın, bu dönüşümün en merkezi ve en tartışmalı figürlerinden biri haline gelmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizinin yapıldığı çalışmada, Tanzimat romanlarında kadın karakterlerin alafranga–alaturka karşıtlığı ve cariyelik bağlamında ele alındığı, Servet-i Fünun romanlarında bireysel arzu ile toplumsal baskılar arasında sıkışmış figürler olarak kurgulandığı, Erken Cumhuriyet romanlarında ise ulus inşasının ve modernleşme ideolojisinin taşıyıcıları olarak yeniden tanımlandığı ortaya konulmuştur. İncelenen romanlardan elde edilen bulgular, kadın figürlerinin yalnızca bireysel tipler değil, modernleşme ideolojisinin söylemsel taşıyıcıları olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak kadın, Türk modernleşmesinin ideolojik sürekliliklerini ve kırılmalarını görünür kılan bir edebi figür olarak konumlandırılmıştır.
The representations of female characters in the Turkish novel from the Tanzimat to the Early Republic period are examined within the context of modernization ideology. Turkish modernization has radically transformed the cultural, social, and ideological structure of society. The female figure has become one of the most central and controversial figures of this transformation. In this study, in which document analysis—one of the qualitative research methods—was conducted, it is revealed that female characters were addressed within the context of the alafranga-alaturka dichotomy and concubinage in Tanzimat novels; constructed as figures trapped between individual desire and social pressures in Servet-i Fünun novels; and redefined as carriers of nation-building and modernization ideology in Early Republic novels. The findings obtained from the examined novels indicate that female figures are not merely individual types but discursive carriers of modernization ideology. Consequently, the female figure is positioned as a literary figure that makes the ideological continuities and ruptures of Turkish modernization visible